Ölen her kadın için şiirler yazdım. Ev karşılığında Muc’a verdim. Çok ucuz. Şimdi tüm üzüntülerimin adı: Anne!’
Türk edebiyatının çiçek ve anne kokulu şiirlerinin şairi Didem Madak, 12 Eylül olaylarının, annenin erken yaşta kaybedilmesinin, kanserin ve bütün hayatın getirdiği hüznü kaleme almış değerli şairlerimizdendir. sıcak bir üslupla yazılmış şiirler. 41 yıllık hayatında birbirinden değerli üç şiir kitabı bırakan Didem Madak’ın hayatını merak ediyorsanız yazının devamını okumanızı tavsiye ederim.
Didem Madak, 8 Nisan 1970’te iki öğretmen Füsun Hanım ve Yusuf Bey’in ilk çocuğu olarak hayata merhaba diyor.
Didem Madak’ı edebiyatla tanıştıran kişi annesidir. Füsun Hanım’ın birçok şairin şiirlerini içeren bir defteri vardı, Didem Madak ise şiir aşkıyla dolu bir annenin kızı olarak şiirle tanışmıştı.
Babasının başkasıyla evlenmesinin yarattığı yalnızlığı, okuldan kaçıp bir gençle evlenerek doldurmaya çalışır ve hukuk fakültesini birinci sınıfta bırakır.
Bornova’da bodrum katındaki yeni evi şiirlerinin doğum yeri olur. Bütün hayatını gözden geçirir. Evliliği, annesi, babası ve uzun siyah saçlı kardeşi Işıl, şiirlerinde yer almaya başlar.
“Benim iki tane var mavi ana. Biri benim, biri mutsuz. Ölürsem mavi ana, mutsuzlara dünyanın bütün sabahlarına bilet al. Ölürsem mutsuzlara sahip çık!”
Bu sıkıntılı dönemlerde tasavvufla tanışıp tasavvufa yönelen Madak, tüm üzüntü ve yalnızlığına rağmen yeniden hayata tutunmaya başlayacaktı. 2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimini tamamlayacak ve bir süre stajyer avukat olarak çalışacaktı.
Bir gün ablası Işıl, Didem Madak’a “İnkılap Kitapevi 2000 Şiir Ödülü”nü anlatır, Madak orada olmazdı. Bunun üzerine Işıl, ablasından habersiz tüm şiirlerini yarışmaya gönderir. Bir süre sonra yarışmadan haberler gelir. Yarışmayı “Grampon Kağıtları” isimli dosya kazandı.
Müjde Bilir, yakın arkadaşının hayatını muhtemelen şu sözlerle özetliyor: “Füsun’dan Füsun’a evrilen bir hayat”
Kızının doğumuyla muhtemelen şiir yazamıyor ama kızına yazdığı mektup şiirlerinde o sıcaklığı hissettiriyor.
2010 yılında annesine benzer bir formda kolon kanserine yakalanan Didem Madak, bir yılı aşkın uğraşlar sonucu 24 Temmuz 2011’de kansere yenik düşerek hayata gözlerini yumdu. Geriye kucakladığı şiirleri kaldı. anne şefkatiyle.
Şiirlerinin merkezinde pek çok farklı rolü oynayan ama daha çok anne rolünde bir kadın olan ve ardından edebiyatımıza üç pahalı şiir kitabı bırakan Didem Madak’ı saygıyla anıyoruz: Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağaçları ve Pulbiber Mahallesi.